01-08-2014, 04:36 AM
--> webfast.10tl.net
The League of Legends (Efsaneler Ligi)
Runeterra, yirmi yıl öncesine kadar bir felaketin pençesindeydi. Runeterralılar ta antik çağlardan beri kabileler olarak bir araya gelir ve anlaşmazlıklarını savaşla çözerdi. Hangi çağda olursa olsun, tercih edilen savaş biçimiyse her zaman büyü olmuştu. Ordular; büyülü sözler ve rünler gibi yöntemlerle güçlendiriliyor ya da ortadan kaldırılıyordu. Ordulara komuta eden ya da destek veren şampiyonlarsa, kendileri için özel yapılan eşyalardan büyük faydalar sağlıyordu. Genellikle Valoran'daki siyasi güçlerin fiili liderleri olan sihirdarlar, düşmanlarına ve onların bütün varlıklarına, sonuçlarını hiç düşünmeden, akıl almaz büyülerle saldırıyordu. Ellerinde böylesine büyük ve ham büyü gücü bulunan sihirdarlar, savaşmak için daha çevre dostu yöntemler bulmaya hiç ihtiyaç duymuyordu.
Gelgelelim, son iki yüz yıl içinde, kontrolsüz büyü savaşlarının tehlikeleri, bütün Valoran'lılara Runeterra'nın aslında ne kadar hassas olduğunu göstermeye başladı. Özellikle son iki Rün Savaşı, sonradan büyü enerjisiyle iyileştirilmeye çalışılsa da, Valoran'n jeofiziki yapısını dikkate değer ölçüde değiştirmişti. Şiddetli depremler ve büyüyle ortaya çıkan dehşetengiz fırtınalar Valoran'da yaşamayı çok zorlaştırmış, bir de bunlara savaşın dehşeti eklenince, halk iyiden iyiye perişan bir hâle gelmişti. Alimler kontrolsüz bir Rün Savaşı çıkarsa, dünyanın mahvolacağını tahmin ediyordu.
Bunun üzerine aralarında pek çok güçlü sihirdarın da yer aldığı Valoran'ın en önemli büyücüleri, dünyada artan fiziksel ve siyasi dengesizliğe bir dur demek için, anlaşmazlıkların kontrollü ve sistematik bir şekilde çözülmesi gerektiği sonucuna vardı. Böylece, amacı Valoran'daki siyasi çekişmeleri belli bir düzen içinde çözmek olan, League of Legends (Efsaneler Ligi) adında bir oluşumun temellerini attılar. Savaş Enstitüsü bünyesinde yer alan bu birliğe, Valoran'ın siyasi önderleri tarafından, organize ettiği çatışmaların sonuçlarını yönetme yetkisi de verilecekti.
Savaş Enstitüsü
Lig, siyasi çekişmelerin Valoran’ın farklı noktalarında stratejik olarak seçilmiş özel arenalar kullanılarak çözülmesi gerektiği sonucuna vardı. Mensubu bulundukları siyasi kutupları temsil eden sihirdarların her biri bir şampiyon çağıracak ve şampiyonlar, deneyimsiz sihirdarların merkezin enerjisini kullanarak ortaya çıkardıkları bilinçsiz minyonlara önderlik ederek, içinde bulundukları arenanın amaçlarını yerine getirmek için savaşacaktı. Savaş arenalarında en sık görülen zafer şartı, karşı tarafın merkezini yok etmekti; bu arenalar, Adalet Meydanları adıyla anılmaya başladı.
Bütün büyük siyasi çekişmeler League of Legends üzerinden çözülse de, muhalif siyasi örgütler arasındaki fiziksel çatışmalar tam anlamıyla yok olmuş değildi. League of Legends’ın Savaş Enstitüsü’nü sürekli savaş halindeki Demacia ve Noksus şehir devletlerinin tam ortasına kurma seçimi, iki devlet arasındaki topyekun savaşların tamamını ortadan kaldırmıştı ama hâlen küçük askeri çatışmaların baş gösterdiği oluyordu. Örneğin, savaş düşkünü Noksus Üst Komutası, artık gözünü deniz aşırı fetihlere dikmişti. Ama yine de bütün siyasi taraflar League of Legends’ın hükümlerine itaat etmek zorundaydı. Çünkü aklı başında hiçbir yönetici; olağanüstü güçlü büyücüler, sihirdarlar ve şampiyonlardan oluşan, böylesine muazzam bir otoriteye karşı gelecek kadar aptal olamazdı.
Günümüzde League of Legends’ın yönettiği sayısız Adalet Meydanı’ndaki dövüşler, Valoran’ın siyasi çıkarlarına hizmet ettikleri kadar, toplumun ilgi odağı haline de gelmiştir. League of Legends, çatışmaların ses ve görüntülerini, aynı anda Valoran’ın önde gelen yerleşim yerlerine kurulan sihir alıcılarına büyü aracılığıyla aktarmaktadır. Adalet Meydanı dövüşlerini izlemek, Valoran sakinlerinin en gözde eğlence faaliyetlerinden biri haline gelmiştir.
League of Legends, birbirinden güçlü üç sihirdarın oluşturduğu Yüksek Adalet Konseyi tarafından yönetilir. Adalet Konseyi’ndeki sihirdarlardan ikisi, League of Legends kurulduğundan beri bu görevde olsa da, üçüncü Yüksek Konsey Üyes Reginald Ashram bundan beş yıl önce gizemli bir şekilde ortadan kaybolunca, onun yerine Yüksek Konsey Üyesi Heywan Relivash getirilmiştir. Adalet Konseyi sadece League of Legends’ın liderliği ve kılavuzluğu ile yükümlü değildir. Konsey aynı zamanda Valoran’daki siyasi oluşumları için bir nevi temyiz mahkemesi görevi de üstlenmiştir.
League of Legends’ın yapısında, farklı amaçlara sahip pek çok dahili organizasyon bulunur. Her şehir devlete, bir League of Legends temsilcisi atanmıştır. Bu temsilciler, League of Legends’ın kararlarını uygulayan yerel siyasi görevlilerdir. Gözetmenler Adalet Meydanlarındaki karşılaşmalara hakemlik ederken; üst düzey sihirdarlardan oluşan Konsey, savaş arenasında gerçekleşen bir karşılaşma sona erdiğinde siyasi sonuçları hakkında karar verir.
The League of Legends (Efsaneler Ligi)
Runeterra, yirmi yıl öncesine kadar bir felaketin pençesindeydi. Runeterralılar ta antik çağlardan beri kabileler olarak bir araya gelir ve anlaşmazlıklarını savaşla çözerdi. Hangi çağda olursa olsun, tercih edilen savaş biçimiyse her zaman büyü olmuştu. Ordular; büyülü sözler ve rünler gibi yöntemlerle güçlendiriliyor ya da ortadan kaldırılıyordu. Ordulara komuta eden ya da destek veren şampiyonlarsa, kendileri için özel yapılan eşyalardan büyük faydalar sağlıyordu. Genellikle Valoran'daki siyasi güçlerin fiili liderleri olan sihirdarlar, düşmanlarına ve onların bütün varlıklarına, sonuçlarını hiç düşünmeden, akıl almaz büyülerle saldırıyordu. Ellerinde böylesine büyük ve ham büyü gücü bulunan sihirdarlar, savaşmak için daha çevre dostu yöntemler bulmaya hiç ihtiyaç duymuyordu.
Gelgelelim, son iki yüz yıl içinde, kontrolsüz büyü savaşlarının tehlikeleri, bütün Valoran'lılara Runeterra'nın aslında ne kadar hassas olduğunu göstermeye başladı. Özellikle son iki Rün Savaşı, sonradan büyü enerjisiyle iyileştirilmeye çalışılsa da, Valoran'n jeofiziki yapısını dikkate değer ölçüde değiştirmişti. Şiddetli depremler ve büyüyle ortaya çıkan dehşetengiz fırtınalar Valoran'da yaşamayı çok zorlaştırmış, bir de bunlara savaşın dehşeti eklenince, halk iyiden iyiye perişan bir hâle gelmişti. Alimler kontrolsüz bir Rün Savaşı çıkarsa, dünyanın mahvolacağını tahmin ediyordu.
Bunun üzerine aralarında pek çok güçlü sihirdarın da yer aldığı Valoran'ın en önemli büyücüleri, dünyada artan fiziksel ve siyasi dengesizliğe bir dur demek için, anlaşmazlıkların kontrollü ve sistematik bir şekilde çözülmesi gerektiği sonucuna vardı. Böylece, amacı Valoran'daki siyasi çekişmeleri belli bir düzen içinde çözmek olan, League of Legends (Efsaneler Ligi) adında bir oluşumun temellerini attılar. Savaş Enstitüsü bünyesinde yer alan bu birliğe, Valoran'ın siyasi önderleri tarafından, organize ettiği çatışmaların sonuçlarını yönetme yetkisi de verilecekti.
Savaş Enstitüsü
Lig, siyasi çekişmelerin Valoran’ın farklı noktalarında stratejik olarak seçilmiş özel arenalar kullanılarak çözülmesi gerektiği sonucuna vardı. Mensubu bulundukları siyasi kutupları temsil eden sihirdarların her biri bir şampiyon çağıracak ve şampiyonlar, deneyimsiz sihirdarların merkezin enerjisini kullanarak ortaya çıkardıkları bilinçsiz minyonlara önderlik ederek, içinde bulundukları arenanın amaçlarını yerine getirmek için savaşacaktı. Savaş arenalarında en sık görülen zafer şartı, karşı tarafın merkezini yok etmekti; bu arenalar, Adalet Meydanları adıyla anılmaya başladı.
Bütün büyük siyasi çekişmeler League of Legends üzerinden çözülse de, muhalif siyasi örgütler arasındaki fiziksel çatışmalar tam anlamıyla yok olmuş değildi. League of Legends’ın Savaş Enstitüsü’nü sürekli savaş halindeki Demacia ve Noksus şehir devletlerinin tam ortasına kurma seçimi, iki devlet arasındaki topyekun savaşların tamamını ortadan kaldırmıştı ama hâlen küçük askeri çatışmaların baş gösterdiği oluyordu. Örneğin, savaş düşkünü Noksus Üst Komutası, artık gözünü deniz aşırı fetihlere dikmişti. Ama yine de bütün siyasi taraflar League of Legends’ın hükümlerine itaat etmek zorundaydı. Çünkü aklı başında hiçbir yönetici; olağanüstü güçlü büyücüler, sihirdarlar ve şampiyonlardan oluşan, böylesine muazzam bir otoriteye karşı gelecek kadar aptal olamazdı.
Günümüzde League of Legends’ın yönettiği sayısız Adalet Meydanı’ndaki dövüşler, Valoran’ın siyasi çıkarlarına hizmet ettikleri kadar, toplumun ilgi odağı haline de gelmiştir. League of Legends, çatışmaların ses ve görüntülerini, aynı anda Valoran’ın önde gelen yerleşim yerlerine kurulan sihir alıcılarına büyü aracılığıyla aktarmaktadır. Adalet Meydanı dövüşlerini izlemek, Valoran sakinlerinin en gözde eğlence faaliyetlerinden biri haline gelmiştir.
League of Legends, birbirinden güçlü üç sihirdarın oluşturduğu Yüksek Adalet Konseyi tarafından yönetilir. Adalet Konseyi’ndeki sihirdarlardan ikisi, League of Legends kurulduğundan beri bu görevde olsa da, üçüncü Yüksek Konsey Üyes Reginald Ashram bundan beş yıl önce gizemli bir şekilde ortadan kaybolunca, onun yerine Yüksek Konsey Üyesi Heywan Relivash getirilmiştir. Adalet Konseyi sadece League of Legends’ın liderliği ve kılavuzluğu ile yükümlü değildir. Konsey aynı zamanda Valoran’daki siyasi oluşumları için bir nevi temyiz mahkemesi görevi de üstlenmiştir.
League of Legends’ın yapısında, farklı amaçlara sahip pek çok dahili organizasyon bulunur. Her şehir devlete, bir League of Legends temsilcisi atanmıştır. Bu temsilciler, League of Legends’ın kararlarını uygulayan yerel siyasi görevlilerdir. Gözetmenler Adalet Meydanlarındaki karşılaşmalara hakemlik ederken; üst düzey sihirdarlardan oluşan Konsey, savaş arenasında gerçekleşen bir karşılaşma sona erdiğinde siyasi sonuçları hakkında karar verir.
